Yer | Venezia / İtalya |
Tarih | 26 Şubat - 08 Mart |
web | http://www.comune.venezia.it |
9. yy da barbar kavimlerden kaçan bölge halkı bu lagünlerden oluşan bölgeye yerleşmiştir.117 ada ve 400 köprü vardır bu masalsı şehirde. Coğrafi özellikleri şehri yüzyıllar boyunca fethedilemez kılmıştır.
Maske Venedik kültürünün belki de en eski parçası. Tarih boyunca yaşanan Hristiyan-Pagan çatışması, veba salgınları ve politik karmaşalara rağmen Maske kültürü ve Karnavalı yaklaşık 8 yüzyıldır varlığını sürdürüyor.
Maske Karnavalı Santo Stefano günü ile başlayıp Hristiyanlar için kutsal olan Büyük Perhiz’in başlamasından hemen önce şubatın ilk Salı günü sona erer. Festival boyunca Venedik’in meşhur San Marco meydanında ortaçağ eğlencelerini anımsatan gösteriler, canlı heykeller ve çeşit çeşit maskeler takan onlarca insan görebilirsiniz. Geçmişten günümüze ulaşamamış olan bazı ilginç gösteriler de var. Bunlardan benim en çok ilgimi çekeni “Uçan Türk” gösterisi. Efsaneye göre 1500 yılında bir Türk akrobat Venedik limanına demirli bir geminin kampana direğinden St.Mark kilisesinin çan kulesine kadar bir dengeleme çubuğu yardımıyla ipin üzerinde yürümüş ve bu gösteri 1759 yılında yaşanan bir kazaya kadar her yıl aynı isim ve farklı şekillerde gerçekleştirilmiştir.
Venedikliler 1000 yıla yakın yaşayan devletlerine La Serenissima(Huzur Dolu Cumhuriyet) demişler fakat şimdi nedense bu göz kamaştıran şehir daha fazla hüznü anımsatıyor. Bunun nedeni Adriyatik Denizi’nin bu eşsiz hazinesinin yaşadıklarıyla yorulmuş olması olabilir.
Venedik’in ünlü vapurettası ile San Marco meydanına Büyük Kanal’dan ulaşabilirsiniz. Kulaklarınızda Strauss’un Venedik’te Bir Gece opereti çınlarken Corel müzesinin sütunları arasından meydana doğru yürümek bu coğrafyada yaşayacağınız en yoğun deneyim olabilir. Karnavalın doruk noktalarına ulaştığı San Marco meydanında Papa’nın kutsal suyla yıkayarak kutsadığı Vatikan bayrağının hemen altında bu Pagan geleneğine eşlik etmek günümüzde de mümkün. Bu çok çeşitli tarihi ve kültürel tablo Karnavalın “Özgürlüğü” temsil ettiğinin en önemli kanıtıdır.
Ertuğrul Öztekin, Istanbul, 24.03.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder