19 Kasım 2015 Perşembe

2015 Polonya Esra Çapraz

POLONYA’DA EVS

1. AY EKİM

Avrupa gönüllü projelerinde çalışmak istememin üstünden bir yıl geçmişti ki Polonyalı bir arkadaşım tanıdığı bir kuruluşu önerdi Ağustos ayında. Acil evs gönüllüsü arayan bu kuruluşla iletişime geçtim. Yaptığımız görüşmenin sonucunda anlaştık ve hazırlık süreçleri başladı. Sigorta şirketinin değiştirilecek olması gidişimi ne kadar biraz geciktirse de bir buçuk aylık hazırlığın sonunda Polonya’daydım.

İstanbuldan Varşova’ya, Varşova’dan da Wroclaw’a geçtiğim aktarmalı uçuş sonrasında 13 Ekim 2015 Salı günü, gönüllüsü olduğum kuruluş havaalanında beni karşıladı. Ardından arabayla gönüllü olarak çalışacağım yere Milicz’e vardık. Gece geç saatte varmış olmamız sebebiyle direk eve geçtim. Ev ormanın ve gölün hemen yanında olduğundan ilk anda bir yıl boyunca yaşayacağım bu evi çok sevdim.

Milicz 10.000 nüfusluk küçük bir kasaba. Benimle birlikte her biri farklı ülkelerden toplam 12 gönüllü burada çalışıyor. Her birimizin çalışma saatleri günde maksimum 6 saat olmakla birlikte değişiklik gösteriyor. Benim çalıştığım yer özel bir okul ve sadece birinci sınıflara eğitim vermekte. İlk günden tabii ki çalışmaya başlamadım. Alışmam için bana süre tanıdılar ve ne zaman istersem başlayabileceğimi söylediler. İlk iki gün etrafı keşfetmekle ve diğer gönüllülerle tanışarak geçirdim. 16 Ekim Cuma günü çalışmaya hazır olduğumu söyleyip okula gittim. Çocukların hepsi oldukça küçük ve meraklıydı. Daha önce Türkiye’den birçok gönüllü geldiği için Türklere alışkındılar ki bu da benim onlarla hemen kaynaşmamı sağladı. Öğretmenlerin ve çocukların İngilizce bilmemesi işimi biraz zorlaştırsa da Lehçe öğrenimimi hızlandırıyor açıkçası.

Özel okul olmasından dolayı olanakları da oldukça geniş olduğundan başka şehirlerden okullar neredeyse her gün eğitime geliyorlar. Sabah 9.30’da iş başı yapıyorum ve dışarıdan gelen çocuklarla el becerilerini geliştirmesi için atölyelere katılıyorum ve onlara yardım ediyorum. Öğleden sonra ise okulun kendi sınıflarına dahil olup oyunlara, sanat, müzik derslerine katılıyorum. Bu yirmi günlük süreçte çalışmanın beni hiç yormadığını söyleyebilirim. Vakit buldukça diğer gönüllülerin çalıştığı okulları ve merkezleri ziyaret etmeye çalışıyorum.

Bütün bunların dışında ücretsiz havuz ve spor salonu girişimiz olduğundan akşamları genelde vaktimi yüzerek geçiriyorum. Gönüllülerden Macaristan’dan gelen Krizstina acroyoga bildiğinden birlikte Çarşamba günleri jimnastik salonunda ders vermeye başladık. Milicz yerli nüfusunun katılmasıyla derslerimiz gayet eğlenceli geçmeye başladı.
Bunların yanında her pazartesi ve Çarşamba günü İspanyol gönüllülerimiz İspanyolca dersleri vermeye başladı. En çok öğrenmek istediğim dillerden biri olduğu için bütün derslere katıldım tabii ki. Perşembe günleri de Lehçe derslerine devam ediyorum. İki dil birden biraz yorucu ve kafa karıştırıcı olsa da zamanımı böyle doldurduğum için oldukça memnunum.
Ekim ayının sonuna kadar hiç gezmediğim için Polonya’da ki arkadaşımı ziyaret etmek amaçlı son hafta sonumu Krakow’da geçirme kararı aldım.
Krakow gördüğüm en tarihi kentlerden biriydi. İkinci dünya savaşının yoğunluğunu merkezinde yaşamış olmasından dolayı da müzelerle doluydu. Schindler’in müzesini gezme fırsatı buldum ve inanılmaz etkilendim. Eski Yahudi yerleşimlerini dolaştım ve her ne kadar savaşın üstünden baya geçmiş olsa da etkileri hala görülebiliyordu.

İlk 20 günüm hızlıca geçti ama hala alışma sürecinde olduğumu söyleyebilirim. Bir sonra ki aya neler biriktireceğim konusunda da heyecanlıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder