2016 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2016 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Kasım 2016 Çarşamba

300 GÜN GEÇTİ İSPANYA'DA, ŞAFAK 65!

Koordinatör Kurum :  RESIDUI TEATRO
Ev sahibi Kurum :  RESIDUI TEATRO
Şehir :Madrid
Proje Adı: CIUDAD MUNDO-MUNDO CIUDAD
Başlama Tarihi:  15.01.2016
Bitiş Tarihi: 15.01.2017

EKİM AYI RAPORU

Merhabalar :)

Geldim 10. ayıma.. 50 gün, 100 gün derken 300lü günleri geride bırakıyor olmak tuhaf geliyor hala..
Formasyonda tanıştığım arkadaşlarım projelerini bitirip vedalaşmaya geliyorlar benimle, çoğu başka şehirlerde de olsa ülkelerine dönerken ya havaalanı için ya da gezi için Madrid'den geçiyorlar; yeniden görüşebilmek ümidiyle vedalaşıyoruz. Veda demeyi sevmem gerçi, yepyeni sayfaların başlangıcı bence.. :)

Tiyatroda sorumluluklarımın arttığı dönemdeyiz. Ülkelerine dönen ev arkadaşlarımın yaptıkları işleri de üstlenmeye başladım, bu da benim için daha çok çalışma, daha çok çalışma saati demek. Ev arkadaşımın adapte olma, O'nu alıştırma süreci de ayrı bi' sorumluluk gerektiriyor benim için. En azından ben öyle hissediyorum. :) Mutluyum her geçen zamanda yeni şeyler tecrübe edebildiğim için lakin zaman zaman yorgun hissediyorum. Hemen her gün 12-13 saatlik çalışmaların arasında İspanyolca ve İngilizcemi ilerletmeye çalışıyorum, daha önce yapmadığım şeyleri yapmaya çalışıyorum son zamanlarımdan keyif alabilmek adına. Gelecek düşünceleri, son zaman düşünceleri derken sanırım her gönüllü son aylarında bu karmaşık duyguları yaşıyordur.

Bu ara biraz stresli bi' süreç benim için. Türkiye'den D tipi vize almıştım projem 1 yıl olduğu için ama evrakların birinde 30 Kasım diye bi' tarih göründüğünden,  burada oturum kartımı 30 Kasım'a kadar geçerli olacak şekilde verdiler.  15 Ocak'ta gelip 15 Ocak'ta gitmem gerektiğinden süreyi uzatmak için yabancılar şubesine gidip başvuruda bulundum, kalabileceğime dair olumlu konuştular elimde başvuru yaptığıma dair belgeyi bulundurduğum sürece, ayrıca buradaki büyükelçiliğe de danıştım onlar da aynı şeyi söylediler lakin diğer Schengen ülkelerine seyahat edebilmek için polisten izin belgesi almalıymışım (Belgenin ismi "Autorizaciòn de Regreso", olur da ihtiyacınız olursa ki umarım olmaz :)). Seyahat planlarımı aralık ayı için yaptığımdan biraz strese soktu beni herhangi bi' problem çıkar mı diye, yine de olumsuz düşünmemeye çalışıyorum.

Bunlar dışında yeni ev arkadaşımın doğum günü için sürpriz hazırladık 4 gün önce, çok mutlu oldu. İlk zamanlarda bu tarz hareketler gerçekten önemli oluyor sanırım. Bana sürpriz hazırladıklarında ben de ilk zamanlarımdaydım ve çok hoşuma gitmişti düşüncelilikleri.. Şimdi neler hissettiklerini anlayabiliyorum, ayrıca eski ev arkadaşlarımın benim ilk zamanlarımda benimle neler hissettiklerini anlayabiliyorum. :))

Bu ay ziyaret için, burada bulunmama aracı olan tiyatro hocam gelecek Türkiye'den. Bundan sonrası için ortak projeler yapabilmek adına konuşacağız çalıştığım tiyatroyla (Zaten buradaki yönetmenimizle benim hocam daha önce yaptıkları bi' projeden arkadaşlar). Benim için bi' heyecan bu.

Keyifli zamanlar diliyorum..

Bahar Akcan

12 Kasım 2016 Cumartesi

DENİZ HIRVATLARA TÜRKÇE ÖĞRETECEK


24 Eylül'de Petrinja'ya ulaştım. Ev sahibi kurumdakiler çok iyi, düzenli disiplinli insanlar. Direktörümüz profesyonal aşçı. Daha ilk gün yemek paramı aldım. Akşam güzel bir mangal partisi ile gelişim kutlandı. Rakiya dedikleri ev yapımı rakılarından içtik. Petrinja şirin, sakin ve yeşil bir yer. Apartman yok denecek kadar az. Bahçeli, iki, maksimum üç katlı evler. Her bahçede üzüm asmaları, rakı imbikleri ve kestane odunlukları var. Her evde bedava rakı ikramı yapılıyor. Her ev "en güzel rakı bizimki" diyerek ikramda bulunuyor. Denememek kabalık sayılıyor. Toplam nüfus 3 bin kişi, köyleri de katınca 13.000 oluyor. Herkes birbirini tanıyor. Yoldan geçen arabalardan selam alınıp verilen bir yer.

İki katlı güzel bir evde kalıyoruz. Evde toplam 3 oda var. İki banyo tuvalet, 2 salon, 2 balkon, 1 mutfak. İki çamaşır makinesi ve bir buzdolabımız var. 3 erkek (2 ispanyol bir de ben) bir odadayız. Kızlar da 2'şerli kalıyorlar. Toplam 7 kişiyiz. Evin bahçesi var. Bahçede odunluk, üzüm asması ve imbik var. Üzüm bedava. Evin kilerini kullanamıyoruz, ev sahibi 20 litrelik cam damacanalarda rakılarını saklıyor. Ev odunla ısınıyor. Göz alabildiğine kestane ormanları var şehrin etrafında. Toplayıp yemek bedava. Sobada kestane kebap yapmak imkanı var. Kestane ağaçlarını odun olarak kullanıyorlar genelde. Sobamız iyi çalışıyor. Evden ofise 3 dakikada yürünebiliyor.

Hırvatça derslerimiz çok verimli. Öğretmenimiz, çok yetenekli iyi bir insan. Hırvatça ve Türkçe arasında o kadar çok ortak kelime var ki, öğrenmek için büyük avantaj oluyor. Pencere, tavan, taban, yastık, çarşaf, salça, cezve, kahve, fırın, börek, pabuç, vişne, çorba, kopça, çorap... Sadece kelimeler ortak değil. En az iki ortak gramer kuralı da yakaladım. Fiil çekimlerinde büyük ünlü uyumu var ve y harfi ile kaynaştırma yapıyorlar.

Burada 45-50 yaş üzeri ev hanımlarının çoğunluğu Türkiye'den dizileri seyrediyor. Adını duymadığım Türkiye dizilerini burada görmüş bulundum. Hatta Türkçe kursu yapmayı planlıyoruz. Büyük ilgi var.

Ofisimiz çok güzel. Tarihi bir bina. "Avusturya - Macarisan İmparatorluğu'ndan kalmış, ilk yapanı bilinmiyor" dediler. 2018'den sonra bina AB bütçesiyle restore edilip kültür merkezi olacakmış.

Proje çalışmaları da çok iyi gidiyor. Vize sorunu nedeniye proje patnerim Ermenistanlı arkadaş 20 Ekim'de ulaşabildi buraya. Aynı vize eziyetini ona da yapmışlar. İki ay beklemiş. Bir hafta başka bir şehirde Varış Sonrası Eğitim’e katıldım. Burada proje yönetimi ve EVS üzerine kurs gördük. Çok verimli geçti. Şehrin huzurevindeki sakinler için dart oyunu, film gösterimi, karaoke akşamları, dans yarışması, resim-elişi atölyesi çalışmaları yapıldı. Genç işsizler için sosyal girişimcilik semineri yapıldı. Sosyal medya ekibi olarak destek verdim. Etkinlik afişleri hazırladık, şehre astık. Huzurevi sakinlerinin elişleri belediye salonunda sergilendi. Çekim yaptık. Turizme destek için her gönüllü şehrinin tanıtımını yaptı. Multimedya/IT konusunda direktörümüz destek veriyor ve programları yavaş yavaş öğreniyorum. İki yerel tarım festivaline katılıp stand açtık. Çocuklar için ücretsiz yabancı dil kursları düzenliyoruz. Şehrin lisesi, ilkokulu ve engellliler okulunu düzenli ziyaret ediyoruz. Şehrin tek fakültesinde stand açtık. Öğrencilerle buluştuk. Hafta sonu hariç 5 gün sabah 9:30 akşam 17:00 çalışıyoruz. Gayet düzenli yürüyor işler. Hafta sonu etkinlikleri oluyor bazen. Kukla imalat atölyemiz var. Kukla show videoları hazırlayabiliyoruz.


Gençler için alternatif medya ve eleştirel medya okuryazarlığı projemiz önümüzdeki ay daha hareketli olacak. Workshop planlarını yavaş yavaş hazırlıyoruz. Proje partnerimin de gelişi ile proje üzerine daha yoğun çalışacağımızı umuyorum.
--
Saygılarımla,
Deniz Yoldaş
+905456172514








18 Ekim 2016 Salı

9 AY DOLDU, DUYGULAR KARMAŞIKLAŞTI


Merhabalar :)
9. ayımı doldururken, en çok duygu karmaşası yaşıyor olduğum vakitler diyebilirim..
Geçen ayki raporumda bahsettiğimiz tiyatro projesini tamamladık; "Generando Territorio". Romanya ve Polonya'dan gelen iki gruba 2 hafta boyunca ev sahipliği yapıp, 2 Ekim'de gerçekleşen festivalimiz için ortak bi' gösteri hazırladık. Konumuz, grupların bulunduğu ülkeler hakkında eski hikayeler, fotoğraflar, şarkılar, filmler araştırıp; araştırdıkları ve etkilendikleri olaylardan gösteri hazırlamalarıydı; sonucunda da herkesin hazırlayıp sunduğu gösterileri, Gregorio (Birlikte çalıştığım yönetmen) bi' araya getirdi. Benim için ilginç bi' süreçti.. 2 hafta boyunca provalarımız İngilizce ilerledi, son zamanlarda kendi gösterim için İspanyolca çalıştık. Festivalde de kendi yazdığım tekstle birilerine İspanyolca seslenmek oldukça duygusal oldu benim için.. Ülkemde olanlara buradan bağırdım, "Özgürlük nerede?" diye..  Ev arkadaşlarımla hazırladığımız çocuk oyunlarımızı da sergiledik festivalde. İyiydi diyemeyeceğim kötüydü diyemeyeceğim gibi.. :) Gruplarla çok kaynaştık, iki hafta boyunca her yemeği birlikte yiyip, her günü birlikte geçirdik. En son vedalaşırken hepimizin gözleri yaşlı, kimimiz hıçkıra hıçkıra ağlıyor vaziyetteydik.. Biz ev sahibi kuruluş olduğumuz için sürekli dikkatli olmamız gerekiyordu, onun dışında tiyatroda süren diğer aktiviteler, açılış kapanışlar, her sabah alışverişler vs.. proje boyunca yine günde 13-16 saat arası çalışmamızı gerektirdi ama edindiğim tecrübeden dolayı mutluyum..


Projenin benim için ayrı bi' anlamı da vardı, bitiminde ev arkadaşlarım da ülkelerine dönecekti ve bu bizim hep birlikte yaptığımız ilk büyük gösteriydi.. 9 ay boyunca çok şey kattık birbirimize, birbirimiz için gerçekten önemli olduğumu hissediyorum, o yüzden haliyle çok duygusal vakitler benim için bu değişim dönemi..  Proje bitti ona üzgündüm, ev arkadaşlarıma veda edecektim ona üzgündüm, bu sırada erkek arkadaşım ziyarete geldi ona acayip sevinçliydim, ev arkadaşlarıma veda ettim ona buruktum, erkek arkadaşımla çok güzel vakit geçirdik ona mutluydum, yeni ev arkadaşım geldi onunla nasıl olacak diye kafa yoruyordum, tiyatroya, eve alışması, O'na bi'şeyler öğretme, eskiyim diye daha çok sorumluluk üstlenme; erkek arkadaşım döndü ona buruktum; duygusal olarak yordu beni bu süreç.. Yeni ev arkadaşım çok çok tatlı bi' İtalyan Allah'tan da, benim için bu değişim dönemini daha kolay kılıyor.. :)
3 ayım kaldı diye çok düşünüyorum bu ara, ayrılmak zor olacak..
Keyifli vakitler, iyi EVSler diliyorum; sevgiyle, heyecanla kalın..

Bahar Akcan - İspanya - 15.10.2016









6 Ekim 2016 Perşembe

SAMİM KISA DÖNEM AGH'DEN DÖNDÜ

Merhaba,
Ben Samim Derya ERGENE,

Projem 1 Temmuz - 10 Ağustos tarihleri arasında İspanya'da gerçekleşti. Projenin ilk kısmı olan 1 aylık projem Madrid'de çocuklarla çalışmak üzerineydi. İkincisi ise Valencia'nın Altea kasabasında 10 günlük bir arkeoloji kampıydı.
 AGH yapmadan önce önceki kamp deneyimlerime dayanarak iletişim, kültürel uyuşmazlık sorunları yaşabileceğimi düşünmüştüm bazı kişilerle. İspanya'ya vardığımda iki Ukraynalı ve bir Rus ile 1 ay boyunca aynı evde kalacağımı öğrendim. Buradaki esas çekincem diğerlerinin aynı anadile sahip olması, kolayca gruplaşma olabileceği ve sıkıcı olacağı korkusuydu. Neyse ki böyle bir şey yaşanmadı benim açımdan ilk hafta biraz uyum sorunu yaşasak da 2. haftadan sonra çok iyi bir iletişimimiz oluştu. Proje sırasında yaşadığım asli problem ilk projemde gerçekleşti. Çocuklarla çalışırken ekibimizin lideri olan İspanyol öğretmenle son 2 hafta sorun yaşadık. Tanımlanan işi yapmamıza rağmen yapış metodu üstünde uyum sağlayamadık bu da sanırım gönüllülerin kendi ülkelerindeki eğitim sistemlerinden büyük ölçüde etkilenmesinden dolayı, öğrencilerle olan iletişim metotlarındaki büyük farklılıktı. Fakat çok büyük bir sorun çıkmadan projeyi bitirdik.
 Vize konusu ise ayrı bi sorun oluşturdu. Projemin kesinleştiği tarihten sonra yaklaşık 4 haftam vardı bu sırada pasaportumun bitmesine tam 6 ay kaldığını fark ettim. Yeni pasaporta başvuru yapar yapmaz vizeye başvurdum. Fakat randevu gidişimden 6 gün öncesine verildi. Vize firmalarındaki doluluk özellikle Haziran döneminde çok fazla. Vize firmasındakiler bu kadar yakın tarihe vize çıkmasının zor olduğunu söylediler bunun üstüne insan doğal olarak daha da stres oluyor. Şans eseri gitmeden 2 gün önce vizem elime ulaştı. Vizeyi alır almaz uçak biletimi alabildim. Fakat böyle konularda vize gerektiren ülkelere gitme planı yapmadan önce etraflıca düşünmek lazım çünkü vizem daha da geç gelebilirdi.
 AGH gerçekten de benim için çok güzel bir deneyim oldu. Önceki yaz kamplarımda gönüllü olarak bulundum hep yurtdışında fakat bu sefer kısa dönem AGH olarak her şey daha farklıydı. Öncelikle çok daha özgürdük bu yüzden kendi programlarımızı kendimiz yaratmalıydık diğer gönüllü arkadaşlarla. İlk hafta bunu tam olarak oturtamasak da sonradan yavaş yavaş kendi etkinliklerimizi üretmeye başladık. Bu tür bi deneyim AGH sonrası hayatımda da çoğu şeye yardımcı oldu. Tabii ki daha bir çok katkısı oldu AGH'nin, beraber çalıştığım yerli/yabancı insanlar, yaptığımız işlerin deneyimleri vb. bir çok şey. İlk AGH'm kısa dönem olduğu için bir sefer daha uzun dönem yapmayı düşünüyorum.
  AGH'ye GENÇTUR'la gitmek benim için bir avantaj oldu. İspanyadaki organizasyonla yakın bağları var GENÇTUR'un bu sayede organizasyonlar arası yakınlık sizi de orada rahatlatıyor. Orda bulunduğum süre boyun yaz kampı için gelen bir kaç Türk gönüllüyle de iletişim kurup yardımlaştık. Zaten iyi bir ilişkiye sahip olan iki organizasyon oldukları için büyük bir problem de yaşamadım AGH'm esnasında.


30 Eylül 2016 Cuma

ZAMAN SU GİBİ AKIP GİDİYOR EVS'TE.

    MELTEM KADAYIFÇI   /  İSPANYA

Selamlar,
   1 ay daha geçmiş ne çabuk ! Zaman su gibi akıp gidiyor. Eylül'ün ilk iki haftası yeni döneme hazırlıkla geçti. Okulların açılmasıyla birlikte; nelere yapabiliriz diye araştırdık, sonbahar aktiviteleri hazırladık, ailelere bilgi aktarımında bulunduk. Bu iki hafta da çocuklar gelmedi, onlara öyle alışmışım ki bu zamanın hemen geçmesini istedim! Daha küçücükler ama hepsinin ayrı bir hikayesi var. Bazen oyun oynarken bazen resim çizerken söyledikleri  bir kelime her şeyi anlatıyor. Nasıl zor, farklı hayatlara sahip olduklarını.. Onlarla yaptığımız aktivitelerde ya da basit bir diyalogda gözlerindeki  gülümsemeyi görmek benim için en güzel motivasyon! Sanırım bu da onlarla birlikte olmanın en güzel parçası.
    

  Bu ay daha bir çabuk geçti , çünkü benim için çifte bayramdı :) Türkiye'den arkadaşlarım ziyarete geldiler. Lleida - Tarragona -Barcelona 'da dolu dolu zaman geçirdik . Geldikleri  dönem  11 Eylül'e denk geldi  yani Catalunya için en önemli günlerden birine Diada Nacional de Catalunya'ya . Bütün Catalunya'da büyük kutlamalar yapıldı. Biz de Tarragona'da onlarla eğlenme fırsatı  yakaladık. Her sokakta ayrı bir eğlence ve konser vardı. En güzel kısmı ise Human Castell (İnsan Kulesi) izlemekti. Hayli zor ; güç, denge ve cesaret gerektiriyor. Söyledikleri kadarıyla UNESCO tarafından Catalanların kültür mirası olarak kabul edilmiş . Sıkıcı olmamak adına bilgilendirmeyi burada bitiriyorum.)

Dediğim gibi bu ay  çoğunlukla olduğumuz bölgede gezdik ama ufak bir yolculukta Palma de Mallorca'ya yaptık.  Bu arada Avrupa içi Rynair'le çok uyguna seyahat edebilirsiniz!                                   Mallorca takım adalarının en büyüğü ve gerçekten harika bir doğası var. Gitmeyi düşünürseniz yapılacak birçok aktivite var ve diğer adalara (Menorca ,İbiza) da buradan tekne turu yapabilirsiniz.
Bunları okuduktan sonra belki de aklınızda 'program için gezme kısmı daha mı çok ? ' diye bir soru belirebilir. Orayı aydınlatalım.:) Toplamda 17 gün izin hakkımız var, hafta sonlarını da eklersek ...  Bir şeyler  yapmak için yeterli bir süre. Ben  gezdikçe , keşfettikçe mutlu olanlardanım. Her fırsatımı bu şekilde değerlendirmeye çalışıyorum:)

 Bir oradan bir buradan gibi oluyor ama.) Daha önce de söylemiştim kurumları iyi araştırmak gerekiyor diye. İşte bu aşamada proje hakkında kaygılarımı gideren, benden önce kurumumda gönüllü olan Dilara ile tanışmıştım.  Bana her konu da yardımcı oldu ve olmaya devam ediyor.
Birbirimizi çok az tanımamıza rağmen beni şehrine , Köln' e davet etti . Ben de hiç düşünmeden gittim. Ailesiyle ve Dilara ile çok güzel zaman geçirdik. Almanya'ya ilk gidişimdi, beklediğimden farklı bir Almanya ile karşılaştım. Sanırım insanlara karşı biraz önyargılıydım , haksızmışım. Beni çok sıcak karşıladılar. Kendimi evimde gibi hissettim. EVS sürecimdeki  en güzel  deneyimlerimden  biri oldu. Bazen güzel dostluklar için yıllar harcamak gerekmiyor, aniden karşınıza çıkıveriyor.

Gelecek ay neler var ?  Malaga'da ikinci seminerimize gidiyoruz. Yeni gönüllülerle tanışıp, yeni bir şeyler öğrenip, farklı bir bölgede bulunacağımız  için heyecanlıyım. Varış eğitimim benim için çok verimli ve eğlenceli geçmişti , eminim bu sefer de öyle olacak.
Projemdeki görevime seminerden sonra bir yenisini ekliyoruz. Bir ilkokulda haftanın belli zamanlarda İngilizce öğreteceğim. Benim için yeni bir deneyim olacak , sabırsızlıkla bekliyorum!
                                                                                                                                                    
                                                                                                                                                     Hoşçakalın,
                                                                                                                                                       Meltem